Galatasaray tarihinin en kötü sezonunda Türk Telekom Arena’da ilk yenilgisini aldı. Nasıl bir maç oldu?
Efendim maçın bir önemi yok. Adna....
“Bi dakka şimdi.. Bu kadar yıldır bu formatta bu gazetede çıkıyoruz, ağzımı açmadım. Yalakalıktan ne desen ses çıkarmadım da bi dakka... Maçın nasıl önemi yok... Ezeli rekabet ulan bu. Her şeyini bu maça bağlamış koskoca camia. Tarihinin en sefil, en rezil döneminde. Üstüne ezeli rakibin yeni yaptırılan stadında gelip yeniyor nasıl maçın önemi yok?” diyecektim az daha... Medyanın abi abi abi diye g*tünü yalayan diğer mensuplarının da olmadığı gibi o kadar da onurlu olmadığım aklıma geldi. Abicim abicim abim.. Devam et sen.
He.. Adnan Polat iflas ettiğini artık kabul etmeli... İnan Kıraç’ın Ünal Aysal hamlesiyle Adnan Polatçı olduğumu söylemiştim. Daha önce de Galatasaray’ın Kazım’ı almasıyla artık Galatasaraylı olmadığımı açıklamıştım. Fener’in çöp poşetinin içinde kağıt atıklarının arasına bile atmadığı, kimyasal atık, domuz leşi, fare ölüsü muamelesi yaptığı Kazım’ı aldı Galatasaray. İyice bıraktım Galatasaray’ı. Yıllar yıllar önce de Galatasaray’ın kongre üyeleğinden artık bana prestij kazandıracak bir özelliği olmadığı için istifa ettiğimi söylemiştim. Maçın önemi yok ama, laf aramızda Kazım o golü atıp da Fener’in yedek kulübesine hareket çekmesinden sonra külodumun bir iki damla ıslanmasına mani olamadım da değil... Nasıl zevke geldim anlatamam. Dedim ya bıraktım Galatasaray’ı diye.. Tamam ben takım tutmuyorum ama Fener’e düşmanım galiba. Nereme kadar sokmuşlarsa artık.
Hakem Aydınus’un çaldığı veya çalmadığı düdüklerle ilgili olarak medyada pek konuşulmadı. İyi bir maç yönetti diyebilir miyiz?
Maç bitiminden bügüne kadar hakem hakkında yazılanları okuyorum ve dehşete düşüyorum. Ben başka bir maç başka bir hakem mi izledim diye düşünmeye başladım. Medyamızın tamamını takip ettim, internet sitelerini yaladım, televizyon kanallarını yuttum. Emre’den bahseden tek bir satır, tek bir görüntü bulamadım. Emre o maçta yok diye kart görmemesi mi lazım? Evde seyrediyor diye PFDK’ya sevk edilmemesi lazım? Aziz Yıldırım aldı kontrolüne tüm medyayı. Aldı kontrolüne tüm federasyonu. Galatasaray, yeni stadında oynadığı ilk derbide hem de ezeli rakibine yenilecek, Emre de evde pişkin pişkin maç seyredecek... Vah benim Türk futbolum... Yorum yok. Nokta.
Taraftarın stada götürülmesi sırasında parçalanan otobü..
Hıaaaarrgghh.. Coşarım şimdi. Bunlar hayvan. Tek kelimeyle hayvan. İnsanlıktan nasibini almamış hayvan sürüsü. Senin benim verdiğimiz vergilerle dış borçlanmayla alınan otobüsler onlar. Memur Ali Bey’in emeklli Rıza Dayı’nın rızkından kesilen paralar bunlar. Harcanan paranın, kırılan camların maddi değerinin dışında, o camların oraya takılması için harcanan elektrikten, harcanan zamandan da haberi yok bu insan müsveddelerinin. Emeğe saygısı yok, insana saygısı yok, yanından geçen arabaya saygısı yok. Yularından boşanmış vahşi bir sürü. Ben İETT’nin yerinde olsam bu otobüsleri yenilemem, bir sonraki maç seyahatinde bunları veririm yine, binsin gitsinler.
Geçenlerde televizyondaki programınızda “kaşı açılan boksöre vurarak maç alınır ama açılan o kaşa vurmak var vurmadan kazanmak var.” diyerek Fenerbahçe’nin rakiplerinin zayıflıklarını kullanarak maç kazandığı, işte Alex’in bilerek kendini yere attığı ama bunun hiç de etik olmadığı gibisinden bişey zırvaladınız. Bu hafta ise Aykut’un açılan kaşa vurmadı diye eleştiriyorsunuz.
Sean Connery’den geçen hafta bahsetmeseydim şimdi şahane bişey anlatacaktım görüyor musun? Ece’yi anlattım mı burda ben? Sweet heart. Your my heart, youmma soll. Vukabişaynin heri veyy aydont...
Alex bir gol attı bir de attırdı. Türkiye’ye geldiğinden beri en iyi sezonunu geçiriyor. Neler söyleyeceksiniz?
Şimdi Alex futbolcu filan değil. Hag...
Ya abi bi s*tir git artık yaaaaaa....
Hagi ama... UEFA? Süper Kup.. Hı?...