Bu Blogda Ara

21 Ekim 2013 Pazartesi

Çarşamba'yı bekleme... 13-1

Yine hakem hatalarının damgayı vurduğu bir hafta yaşadık ve Fenerbahçe ligin zirvesinde. Caner’in oyundan atılmaması da gündemin zirvesine oturdu.

Neden şaşırılıyor buna anlamam mümkün değil. Daha iki gün önce kendi medyasına açıklama yaptı Aziz Yıldırım. “Dokuz branşta da şampiyon olacağız” diye. Bu ne demek? “Ey hakemler… Fener aleyhine düdük çalarsanız vay halinize” demek. “Beni bu kural tanımaz hedefimden alıkoyarsanız sizi bitiririm” diye aba altından sopa gösteriyor, hakemleri etki altına alıyor Aziz Yıldırım. Bunu okuyan, bunu duyan hakem gönül rahatlığıyla düdük çalabilir mi Fener maçında? Yüreği yetmedi Halis’in Caner’i oyundan atmaya. Galatasaray maçında suratına tüküren şımarık Portekizli’yi oyundan atmasını zaten ağır ödedi Halis. Bir de üstüne Caner’i oyundan atabilir mi? Ne yapar Fener medyası adamı öğrendi Halis. Hele Aziz Yıldırım kendi medyasına “dokuz dalda şampiyon olacağım” dedikten sonra enayi değil ki Caner’i atsın. Yerde tekmeledi Caner rakibini. Aynı meslekten ekmek yiyen arkadaşına acımasızca arka arkaya tam üç tekme attı Caner. Caner biliyor ki tekme de atsa yumruk da atsa oyunda kalacak. Dokunulmaz olduğunu biliyor Caner. Hakemin korumasında olduğunu biliyor. Arkasında Aziz Yıldırım’ın emrine amade bir medya olduğunu, koruma kalkanı altında olduğunu biliyor, öldürmeye teşebbüs ediyor... İki gündür gazeteleri okuyorum. Tek bir satır var mı gazetelerde “Caner atılmalıydı” diye? “Caner atılmalıydı” diye yazan yazarı ne yapar Aziz Yıldırım? Anında kovdurur anında… Ekmeğinden olmamak için sineye çekiyor herkes, Aziz Yıldırım’ın suyuna gidiyor... Ersun Yanal bile kabul ediyor Caner’in atılması gerektiğini. “Allah razı olsun hakemden atmadı ama böyle giderse Caner attıracaktı kendini, o attırmadan ben aldım oyundan” dedi televizyonlarda. Koruma altına aldı Caner’i Ersun. Büyük bir ders alabilirdi oysa Caner. Penaltı dilenircesine kendini yere attığı için zaten bir sarı kartı vardı. Yapacağı bir taşkınlık ona kırmızı karta mal olacaktı. Bu da Caner’e ders olacaktı. Emek hırsızlığı yapmanın, çirkefleşmenin ne demek olduğunu öğrenecekti ama Ersun Caner’in bu dersi almasına engel oldu. Bu mudur sözüm ona on altı yaşından beri tanıdığın öğrenciye bir şeyler öğretmenin yolu? Genç futbolcu yaşayarak öğrenir. Sen kelebeğin kozadan çıkmasına yardım edersen o kelebek kuvvetsiz kanatlarla çıkar o kozadan. Tek günlük ömründe iki santim uçamaz kalır öyle. Allahtan görüntüler var da PFDK gereken cezayı verecek Caner’e...


Son dakikada gelen gol Fenerbahçe’de çok büyük sevinç yaşanmasına neden oldu. Takım otobüsünün şoförü bile Emenike’nin üzerine atladı.


O şoförün orada ne işi var ben bilemem. Yakasında akreditasyon kartı var mıydı yok muydu beni ilgilendirmez. O adamı oraya kadar sokanların düşünmesi lazım. Bu devirde üstünde emanet taşımayan şoför var mı? Mesleği şoförlük olup da kolayında silah bulundurmayan var mı? O kaptanın üstünde taşıdığı silah ya birini yaralasaydı? Ya ateş alsaydı da milyonlarca dolar değerindeki o sevgi yumağını bir boydan delip geçseydi? Kim verecekti bunun hesabını? Olayın dikkat çekilmesi gereken yeri bu. Yoksa stadların içi zaten dingonun ahırı gibi. Fenerbahçe Stadı’nda saha içinde elinde hidrolik makasla kablo kesiciler dolaşıyor, Kadir Has’a da elinde levye şoför girmiş çok mu? Esas mesele o değil… Kamplara bölünmüş Fener takımı. Siyahilerle Türkler bir tarafta, Hollandalı diğer tarafta. Son saniye golünün ortasını yapan Kuyt yerde tek başına seviniyordu, Ligtv sadece bir saniye gösterdi o görüntüyü sadece bir saniye… Günahı gol attırmak olan Kuyt takımdan ayrı, dışlanmış… Zavallı tek başına… "Sakatım" deyip Fener’e karşı forma giymeyen, şike parasını sayarken çektirdiği fotoğraflarla gazetelere boy boy pozlar veren, üstüne bir de “lanet olsun, ben artık burada bir dakika dahi kalamam” deyip  Rusya’ya kaçan, sonra kaçtığı yere tekrar omuzlar üzerinde döndürülen şikecinin üzerinde, şoförüyle birlikte bir otobüs dolusu adam… Takımının stadında, milli formasının altında attırdığı gole sevinmeme şövalyeliği gösteren üvey evlat Kuyt kıyıda kül kedisi... Son dakikada üç altın deplasman puanı kazandıran Kuyt’a yüz veren yok. Yatıp kalkıp dua etmeli Ersun Fuat Çapa’ya. Fener’in biraz üzerine gitsen, biraz ilerde bassan Fener’i çözersin. Ben bu aklı yirmi senedir veriyorum Fener’in rakiplerine ama ipleyen yok. Defansa çekilirsen Fener adamı cezalandırır.  Fuat Çapa bir şampiyonluk hediye etti Fener’e. Zaten bu senenin şampiyonu bundan sekiz hafta önce belliydi. Bir şey değişeceği yok ama yazık yani. Günah… Bu kadar takımın bu kadar emeğine günah Fuat… Fener Kadıköy’de yüzde yüz gol için son dakikada atağa kalktığında hakem bitiş düdüğünü çalsın bakalım neler oluyor Türkiye’de. Hakem Galatasaray’ın son saniye golüne kan doğradı iki satır yazan var mı Fenerli medyadan? Kadıköy’de aynı pozisyonda maçı bitirecek babayiğit var mı MHK’nin elinde? O bir golle Gallatasaray şampiyonluğu kaçırsa ne olacak? Yemediği o gol ile Karabük ligde kalsa, rakibi küme düşse kim verecek bunun hesabını Mayıs’ta? Fener’in şampiyonluğu hayırlı olsun.