Bu Blogda Ara

6 Kasım 2012 Salı

Çarşamba'yı Bekleme / 2012-2013 No:8


10. haftayı geride bıraktık. Galatasaray galibiyetsiz geçen maçların ardından Melo’nun oynamadığı iki haftada üst üste kazanmasını bildi.
Melo sorunlu futbolcu. Fakat profesyoneller tarafından yönetiliyor. Hocası, yöneticileri Melo’dan azami verimi almak için neler yapılması gerektiğini biliyor. İyi bir Melo’nun takıma neler kazandıracağını en iyi bilenlerden biri Fatih Terim. Aldı Melo’dan formayı, verdi Yekta’ya. Melo gibi bir efsanenin yerinde oynatılan Yekta’nın kendisine verilen bu şansı hem de nasıl kullanacağını da çok iyi biliyor Fatih.  Formayı bir daha vermemek için nasıl savaştığını hep beraber izliyoruz Yekta’nın. İşte yöneticilik bu. Takım arkadaşı Riera’yla idman sonrası kapalı kapılar ardında  tartışan Melo şimdiki Melo değil artık. Takımın iyiliği için, şampiyonluk yolunda hata yapmamak için bir kaptan gibi arkadaşlarına karşı tatlı-sert uyarılarda bulunacak kadar hırslı Melo bu sezon hiç yoktu ortalıkta. O zamanki hırçınlığı da bu sene yok üzerinde. Ama artık biliyoruz ki Melo için şapkayı önüne alıp düşünme zamanı. Kazanan Galatasaray.

Fenerbahçe’de işler iyi gitmiyor. Akhisar karşısında alınan üç puana rağmen oynanan futbol hiç beğenilmedi.
Fenerbahçe kötü takım. Şu takımdan kimi Galatasaray’da görmek istersin? Şu Fener kadrosundan alıp da Galatasaray’da ilk onbirde kimi oynatırsın? Fener sıradan bir takım. Aykut da kötü hoca. Takım ve hoca bu kadar kötü olunca sonuç da bu oluyor. Baktığın zaman kağıt üzerinde ismi olan futbolcular. Ama Kasımpaşa, Ordu ve Antalya kadar takım da değiller. Zaten bu saydıklarım da puan cetvelinde Fener’in üstünde. Kasımpaşa ile Antalya yendi zaten Fener’i. Bakalım Ordu ne yapacak. Avrupa’nın en palavra takımlarıyla UEFA Ligi’ndeki grupta lider olmak kolay. Ama Avrupa’nın altıncı büyük spor ekonomisine sahip, kendini ispat etmiş Türkiye liginde esamesi okunmuyor Fener’in. Tanzanyalı birine Türkiye ligi puan cetvelini göstersen o da anlar Fener’in hem de nasıl fiyasko bir takım olduğunu. Ama Kiribati’den Sao Tome and Principe’ye kadar kime versen o puan cetvelini, liderin Galatasaray olmasını doğal karşılar, yadırgamaz. Emre gibi bir dinamoyu, Alex gibi bir virtüözü elinde tutamadı Aykut. İşte Fatih Terim ile Aykut arasındaki fark. İyi hoca ile kötü hoca arasındaki fark bu işte. Milli takımın kaptanı, milli forma ile harikalar yaratan Emre kötü, gitsin. Brezilya hava sahasına girdiğinde F-16’larla karşılanmadığı kalan Avrupa’da top oynayan en iyi Brezilyalı Alex de Souza takımı bozuyor, gitsin. Basit oynamıyor Özer, gitsin. Çok sakatlanıyor Uğur Boral, gitsin. Forvette çok ağır kalıyor Nobre, gitsin. Olcan gitsin. Böyle hocalık olur mu? Böyle yöneticilik olur mu? Aziz Yıldırım Fatih Terim’i kıskanıyor. O da Fener’in başında Fener’den yetişmiş bir sembol isim istiyor.  Yıllardır en büyük rüyası bu Aziz Yıldırım’ın. Bu sebeple Aykut ne dese tamam diyor. Aykut demek ben demek diyor Aziz Yıldırım. Bütün yıldızlar tek tek, hem de küskün olarak ayrılıyor Fener’den. Ama Aykut bir Fatih Terim değil. Fatih Terim dönemin başkanı sevgili Faruk’a direnerek Fatih Terim oldu.  Hayır öyle olmaz diyerek kendi karakterini ortaya koyarak Fatih Terim oldu. Aykut karakter olarak da kötü bir insan. Kötü hoca olduğunu zaten söyledim. Bir takımda Meireles oynamaz mı? Topal oynamaz mı? Yobo’yu alana kadar neler çekti Aykut. Yobo oynamaz mı? Bu isimleri de küstürecek Aykut.

Abi sakat bu adaml…
Eeee… Zihniyet sakat. Aziz Yıldırım’ın zihniyeti belli. Eleştiriye tahammülü olmayan, ben tekim diyen biri Aziz Yıldırım. En-el Hak diyor Aziz Yıldırım. Hallac-ı Mansur’um ben diyor. Kimseyi dinlemiyor, bildiğini okuyor. Olan Türk futboluna oluyor. Aziz Yıldırım elini Türk sporundan çekmedikçe ülke olarak ilerlememiz mümkün değil. Hak ve hürriyetin önündeki tek engel Aziz Yıldrım. Hakemlerin korkulu rüyası. Kuyt yaka paça indirdi Akhisarlı’yı ceza sahası içinde. Hakem çalabildi mi? Çalamaz. Hakemler korkuyor Aziz Yıldırım’dan. Haftalardır söylüyorum. Şampiyon şimdiden belli. Hayırlı olsun Fenerbahçe’ye…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder